Geçinemeyen Emekli Astsubaylar Öfkeli. Emekli Astsubay Hüseyin Tunç: “Dağlarda Teröristler Bizi Öldüremez Ama Açlık Öldürür. Yeter, Sıkıldık”
Haber: CEYLAN SAĞLAM- Kamera: HAREKET LADİN DEĞER
Emekli astsubaylar, 2001 yılında Kanun Hükmünde Kararname ile astsubaylara verilen ancak kararnamenin süresinin dolması nedeniyle artık ödenmeyen, bugün yaklaşık 8 bin liraya denk gelen 10 bin ek göstergenin maaşlarına yansımasını bekliyor. Emekli astsubay Hüseyin Tunç, “Çok sorunumuz var, teröristler bizi dağda öldüremez ama açlık öldürür. Yeter artık canımız sıkılıyor.” Engelli Komando Astsubay emekli Yılmaz Demir Özçelik, “Asker geçinemiyor Sayın Cumhurbaşkanı, maaşımızı verelim. Engelli komando astsubaylarla silah arkadaşları anlaşamıyor. Bize onlarca yıl önce tazminat sözü verildi ama yapamıyoruz” dedi. geçinin. Sözler verildi, Meclis’e gönderildi ama hala verilmedi. Ne olacak?” “Biz size maaşımızı verelim, siz bizim yerimize evlerimize bakın” dedi.
Emekli Astsubaylar İnisiyatif Hareketi üyesi emekli astsubaylar, 2001 yılında Kanun Hükmünde Kararname ile astsubaylara verilen ancak kararnamenin süresi dolduğu için 8 bin puan karşılığı olan yansıtılmayan göstergenin 10 bin puan olarak ödenmesini talep ediyor. Bugün bin liranın sigortalarına yansıtılması ve kendilerine vaat edilen tazminatların ödenmesi gerekmektedir.
Emekli astsubaylar taleplerini dile getirmek üzere dün Ankara Ulus Meydanı’nda bir araya geldi. Emekli astsubaylar yaşadıkları sorunları ANKA Haber Ajansı’na şöyle anlattı:
” “TERÖRİSTLER BİZİ DAĞLARDA ÖLDÜREMEZ AMA EMEKLİLİK VE AÇLIK BİZİ ÖLDÜRECEK”
Emekli Astsubay Hüseyin Tunç: “26 yıldır astsubaylık yapıyorum. Hastalandım, yüzde 70 engelliyim ve işçi oldum. Silahlı kuvvetlerde çalıştım ve buradaki arkadaşlarda çok fazla fiziki problem var. Herkes yaşadı ve yaşadı. Dağlarda, yamaçlarda, o karların altında yattım ama haklarımız çiğnendi, 23 yıldır bugün de yarın da astsubaylık yapıyorum.” Söz veriyorlar ama sözlerini tutmuyorlar. Öl demeye, ölmeye söz verme/sözünü tutma’ya, sözlerini tutmalarını sağlamaya, tazminat hakkımızı almaya geldik. Memurlara görev tazminatı, pozisyon tazminatı, kıdem tazminatı gibi birçok tazminat veriliyor. Astsubaylara bir tane verilir. Verilmiyor. Sıkıntımız çok, teröristler bizi dağda öldüremez ama emeklilik ve açlık bizi öldürür. Bu kadar yeter, sıkıldık. Ne çocuklarımızın okulu var, ne de eşimizin evi. Bir yerden bir yere gittik, hep dağlarda, ülkemiz için riskli bölgelerde görev yaptık. Artık yapma, sözünü tut. Artık dayanamıyoruz. “Astsubaylar çıldırma noktasına geldi. Maaşım çok düşük, bunu hak etmiyorum.” 14 bin 500 ila 15 bin 500 lira arasında. Biz bunu hak etmiyoruz. Dağlarda vatanımız için savaştık. 10 bin puanla 8 bin liralık güzelleştirme istiyoruz. Gençlerimiz şu anda bizim yerimizde, dağlarda. Biz de oradaydık. Biz oradan geldik. Üç çocuğum var. Onları okutmak bir endişedir, büyük bir kederdir. “Konut alamadık.”
” “ULUFE İSTEMİYORUZ, İZİN İSTEMİYORUZ”
Emekli Jandarma Astsubay Necmi Kerimoğlu: “35 yıl aktif olarak ülkeme hizmet ettim. Ülkemizin en ücra köşelerinde görev yaptım. 35 yılımın 17’sini terörle mücadele bölgesinde geçirdim. Birçok meslektaşımızı kaybettik. bu vatan için canımızı seve seve veren insanlardır. 3 üniversite mezunuyum ama maaşım 18 bin lira. 18 bin lira kira ödüyorum, geçimimizi sağlayamıyoruz. Adalet mi bu? Yıllardır bize söz verildi, Sayın Cumhurbaşkanımız, Milli Savunma Bakanımız, Genelkurmay Başkanımız, ‘vatan size minnettar, haklarınız ödenmeyecek’ Ama biz bunları göremiyoruz, Doğru, Haklarımızı ödemiyorlar, istiyoruz. hakkımız. Kimine 6 tazminat, kimine sıfır tazminat… Yük varsa biz de bereket isteriz. Başka talebimiz yok. Ulufe istemiyoruz, izin istemiyoruz. Harçlık veremeyiz. çocuklarımıza, torunlarımıza, bundan dolayı üzüntü içerisindeyiz, geçimimizi sağlayamıyoruz. Bizi duymanızı istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum, o Türk Silahlı Kuvvetlerinin anayasal olarak başkomutanıdır. Bizi dinle. Her türlü zorluk ve sıkıntıya rağmen bu vatan için canımızı feda ettik, ortaya koyduk. Bizim sorunumuz para değil; “İnsanca yaşamak istiyoruz”
Emekli Hava Astsubay Hüseyin Alkan: “Hava Kuvvetleri’nde 25 yıl teknisyen olarak çalıştım. Bize kıdem tazminatı sözü verildi ama bize kıdem tazminatı verilmedi. İşin kolayına kaçıyoruz, giyimden vazgeçtik vs. evin yoksa perişansın. Çoğu arkadaşımız Temelli’ye, Polatlı’ya konaklamaya gitti.”
” GÖREVLİLERE VERİLEN TAZMİNAT BURADAKİ HALKLARA VERİLMEZ. BU TAZMİNATIN ARDINDAYIZ”
Murat Demirkıran: “İzmir’den buraya geldik. İki otobüs insan topladık. İstanbul’dan gelenler var, Antalya’dan kendi imkanlarıyla gelenler var. Bu meydanda gördüğünüz herkes bir kahraman, bir gazi. Arkadaşları Şehit bu insanlar şu anda açlık sınırının altında maaşla yaşıyorlar memurlara verilen tazminat buradaki insanlara verilmiyor biz bu tazminatın peşindeyiz bu annemizin beyaz sütü kadar helaldir biz Geçimimizi sağlayamıyoruz. Bize 2001’de bu tazminat sözü verildi ama hiçbir zaman gerçekleşmedi. Bunun nedeni bugünkü millet eylemidir. “Bu ilk adım olacak. 7 bin liradan 11 bin liraya çıkıyor, bunun da maaşımıza yansıması gerekiyor. Bugün yarbaylar tazminat alıyor, albaylar tazminat alıyor, astsubaylar tazminat almıyor. Biz onlardan daha ağır görevler yaptık. Şimdi bu tazminatı talep ediyoruz.”
” “BİZ SİZE MAAŞIMIZI VERMELİYİZ, SİZ DE BİZİM YERİMİZİ, EVİMİZİ SUNALISINIZ”
Emekli engelli Komando Astsubay Yılmaz Demir Özçelik: “Memurlara 8 bin 77 lira zam verdiler. Biz emekliler bundan mahrum kaldık. Neden mahrum kaldığımızı bilmiyoruz. 2002’den önce asgari ücretin üç katı emekli maaşı alırken biz emekli olduk. , bugün itibariyle asgari ücretin altına düştük. Askerler geçimini sağlayamıyor. Sayın Cumhurbaşkanı, maaşlarımızı verelim. Engelli komando astsubaylar ve yoldaşları geçinemiyor. Bize onlarca yıl önce tazminat sözü verildi ama veremiyoruz. Geçimimizi sağlıyoruz. Sözler verildi, Meclis’e gönderildi ama hala verilmedi. Lütfen maaşlarımızı biz verelim, siz bizim yerimize evlerimizi geçindirin. Engelli Komando Astsubay Üç kişi olarak buraya geldim. aileler, bir evde üç oda, her biri yatak odası, biz böyle kalıyoruz, Türk askerinin bu duruma düşürülmemesi gerekirdi.
” 17 BİN 500 LİRA MAAŞ ALDIM. “BÖYLE BİR ŞEY OLAMAZ”
Emekli jandarma astsubay Hasan Savaş: “32 yıl el ele bu ülkeye hizmet ettim. 10 yıl terörle bağlantılı alanlarda çalıştım, ayıp olmasın diye söylemek istemedim ama söyleyeceğim” ;Ben 17 bin 500 lira maaş aldım. Böyle bir şey olamaz. Bir imama 40 bin lira maaş veriliyor.” Bu devlet bir korucuya 35 bin lira verse… Şemdinli dağlarında gezdim ama eşim ve çocuklarım yanımda değildi. Yıllarca okula doğru düzgün gidemediler; kalacak yer bulamadık, kalacak yer yok. Bugün bizi bu duruma sokamazlar, mümkün değil. Bu büyük bir adaletsizliktir. “
Türk Silahlı Kuvvetleri bando takımından emekli astsubay Ali Toker: “Evi olmayan, eşi çalışmayanların durumu gerçekten zor. Aldığımız en yüksek maaş 17 bin lira, 37 yıllık hizmetim var. Taban ücret kadar maaş alıyorum. Çocuğumuzun, eşimizin, insan hayatımız gerçekten çok zor.” Bunu hak ettiğimizi düşünüyoruz. Yaptığımız iş diğer arkadaşlarımızın yaptığı işlerden aşağı görülse de biz de gece gündüz 48 saat çalışıyorduk. Doğudaki arkadaşlarımız o kış bando yerine karşı dağdaki çatışmalara katıldılar. Hatta Tunceli’de bir bandonun içinde bomba patladı. Arkadaşlarımız da grup üyesiydi. Bu devlet için canlarını verdiler. Tüm askerler gibi biz de haklarımızı ve hukukumuzu istiyoruz. Biz ekstra bir şey istemiyoruz, hakkımızı istiyoruz. Sesimiz duyuluyor. Sözler tek başına verilir, siyaset böyledir, unutulur. Bu vaatlerin yüzde 10’u yerine getirilmiş olsa bile Türkiye artık müreffeh bir ülke olacaktı.
” “Bu vatanı canıyla, kanıyla koruyan insanlara yapılan bu işkence haksızlıktır.”
35 yıl bando astsubaylığı yapan Nejdet Akyüz: “Ülkemizin her yerindeki astsubay arkadaşlarımın özlük hakları siyasi makamlara söylenip belgeler verilmesine rağmen biz ertelendik. Bu işkenceyi yapan kişilere yapılan bu işkenceydi. Bu ülkeyi canlarıyla, kanlarıyla korumak haksızlıktır. Bu adaletsizliğin ortadan kaldırılması için öncelikle iktidardakiler devreye giriyor.” Buradan Sayın Cumhurbaşkanımıza ve diğer siyasi partilere sesleniyoruz; lütfen bizi destekleyin. Biz ordunun omurgasıyız, onun işçileriyiz. Biz her zaman ordumuzun yanındayız, elimizden geleni yapıyoruz. Artık belli cüzi maaşlarla geçiniyoruz, torunlarımıza harçlık veremiyoruz. Ailemizle gezilere çıkamıyoruz. Lütfen. Bugün bizi bu sokaklara toplamayın, biz her zaman bu ülkenin koruyucusu olduk. Biz buraya 14 yaşında çocuk olarak girdik. Silahlı kuvvetlerin eğitimini almış bir toplumuz. Biz Atatürkçü düşünceyle yetişmiş bir toplumuz. Bugün Atatürk olmasaydı bugün burada olmazdık. Bu nedenle Türk milletinden “Türk Silahlı Kuvvetlerimizin ve siyasi partilerimizin bize destek vermesini bekliyoruz.”
